Anadolu Tüneli'ne giren, tünelin öbür ucuna gitmek zorundadır! |
Paylaşımlarınızı bekliyoruz.. |AT| Reklamların bizle ilgisi yoktur, reklamlardan kurtulmak için üye olunuz. |AT|
|
| | Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (resimli) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Melih Yönetici
Mesaj Sayısı : 313 Unvan : Site Yöneticisi Rep Puanı : 0 Puanlar : 5764 Kayıt tarihi : 24/01/09
Üyenin Durumu Yararlılık: (10/10) Aktiflik: (9/10)
| Konu: Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (resimli) Cuma 03 Nis. 2009, 12:24 | |
|
Okyanusun dibinden 500 yeni canlıOkyanusdiplerindeki volkanik girintilerin oldukça sıcak sularında ve Antartikabuzullarının altındaki karanlık ve soğuk sularda daha önce bilinmeyen500 yeni canlı keşfedildi. Okyanus diplerindeki volkanik girintilerin oldukça sıcak sularında, Antartika buzullarının altındaki karanlık ve soğuk sular ile okyanusun derinsularında, 150'si balık türü olmak üzere, daha önce bilinmeyen toplam 500 tip canlı keşfedildi. Volkanik kaynar sularda yaşayan karidesler, deniz tarakları veya bakteriler de dahil olmak üzere, bu canlıların çok sıcak, çok soğuk,karanlık veya oldukça derin sularda yaşıyor olmaları, dünya dışındaki gezegenlerde de canlı türlerinin bulunması olasılığını daha daarttırıyor. Hükümetlerin, Birleşmiş Milletlerin (BM) ve bazı kuruluşlarındesteğiyle yapılan uluslararası “Census of Marine Life” programıçerçevesindeki araştırmalar ile ilgili olarak bugün yayımlanan raporda,“Dünya'nın, Mars veya Venüs'den bile daha güç ortamlarında canlılarınyaşayabildiği” belirtildi. Yaklaşık 80 ülkeden 2000 kadar bilim adamının katıldığı araştırmaprogramının yöneticilerinden ABD Sloan Vakfı'ndan Jesse Ausubel,“keşifler çağının henüz bitmediğini” belirterek, “bulgularımız, NASAveya Dünya dışında canlılar arayanlar için de ilgi çekici” dedi. Atlas okyanusunun kuzey kesimindeki Ascension Adasının kuzeyindeokyanus tabanındaki volkanik bölgede, volkanın iç sıcaklığı kurşunu daeritebilecek 407 santigrat dereceye ulaşabiliyor ancak volkanınçevresinde 80 santigrat derecedeki sularda da yaşam bulunuyor. 3000metre derinlikteki bu bölgenin hemen yakındaki 2 santigrat derecede deyaşam bulunuyor. Bazı canlılar aşırı sıcaklık farkı olan her ikibölgede arasında gidip geliyor. Atlas okyanusundaki araştırmanınyöneticisi İngiltere Southampton Oşinografi dairesinden Chris German,volkanik suların, dünyadaki en güç koşullara sahip olduğunu ancakburada bile “düzenli bir yaşam döngüsünün oluştuğunu” belirtti. German, canlıların aşırı sıcaklık farkı olan iki bölgeye de uyumluolmasını, çözülmesi en zor bulmacalardan biri şeklinde değerlendirdi.German bu durumu, ”bir insanın bir saunada yaşaması ve ara sıra üzerinebuzlu su dökmesi gibi bir durum” diye tarif etti. Tsunami ile Gelen ve türü biLinmeyen Deniz Canlıları.. Okyanuslarda derinliğe bağlı olarak sıcaklık, basınç, besin maddelerinin yoğunluğu ve ışık oranı değişir. Deniz yüzeyinden tabanına doğru inildikçe koşullar farklılık gösterir.Bununla birlikte her derinlikte, ortamın koşullarına uygun yapı vesistemlere sahip canlılar yaşamlarını sürdürürler. En derin noktası 11.000 metre, ortalama derinliği ise 5.000 metre olanokyanuslarda, 100 metrenin altına güneş ışığı ulaşmaz. Dolayısıylaburalarda fotosentez imkanı yoktur. Yüksek bir basınç, 2-4°C gibi düşükbir sıcaklık ve sürekli karanlık vardır. Kıt besin kaynakları, sadeceüst tabakalardan yağan atıklar ve organik maddelerden oluşur. Kısacasısöz konusu olan, insanların alışkın olduğundan tamamen farklı birortamdır. Tüm bu zor koşullara rağmen, okyanusların derinliklerindeçeşitli balıklar, birbirlerinden çok farklı omurgasız canlılar vemikroorganizmalar yaşarlar. Okyanuslarla ilgili olarak 21. yüzyılın başında keşfedilen birbiyolojik olgu şöyledir: Okyanus dibindeki çamur tabakasında bulunanbazı bakteri ve arkebakteriler metan tüketmektedir. Bu bizim içinhayati öneme sahip bir faaliyettir. Bu mikroorganizmaların her yılyaklaşık 300 milyon ton kadar metan tükettikleri sanılmaktadır.Uzmanlara göre; "Bu miktar, insanların tarım, çöp gömme ya da fosilyakıt kullanma yollarıyla atmosfere saldıkları metan miktarınaeşittir." Dolayısıyla 20 Temmuz 2001 tarihli Science dergisindebelirtildiği gibi, "Bir zamanlar varlığı olanaksız sanılan bu metanyiyen mikropların, şimdi gezegenin karbon dolaşımı açısından çok önemliolduğu görülmektedir." Burada dikkat çekici olan, söz konusu bakteriler arasındaki kusursuz işbirliği ve düzendir. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılın teknolojisiyleanlaşılabilen iş birliği şöyle özetlenebilir: Bakteriler sayesinde(onlardan bazı yapısal farklılıklar taşıyan) arkebakteriler oksijensizortamda metanla beslenebilirler; arkebakteriler ise bakterilerinihtiyacı olan karbonu sağlarlar. Okyanusların binlerce metre derinliklerinde, oksijenin dahi bulunmadığıçamur katmanında yaşayan bu gözle görülmeyen canlılar durmaksızıninsanlar için çalışırlar. Bu tek hücreli canlıların yok olmalarıdurumunda neler olacağını düşünmek, bunların bizim için önemini açıkçagösterir: Bu mikroorganizmalar ortadan kalktıkları takdirde, açıkdenizlerin dibinde bulunan büyük miktardaki metan gazı atmosferekarışır, sera etkisi nedeniyle küresel ısınma baş gösterir, dünyanınher yerindeki iklim dengeleri bozulur ve dünya yaşayamayacağımız kadarsıcak bir gezegene dönüşürdü. 2001 yılında anlaşılmıştır ki, okyanusların altındaki yer kabuğununiçinde bazı bakteri türleri yaşamaktadır. Bu mikroorganizmaların doğalyaşam alanı, deniz yüzeyinin binlerce metre altındaki okyanus tabanının300 metre derinliğe kadar olan bölümüdür. Yaşam alanlarının yanı sıra,söz konusu canlıların faaliyetleri de insanı hayrete düşürmektedir. Bubakterilerin besin kaynakları kayalardır; kayaları yiyerek beslenirkentüm canlılar açısından çok önemli bir işi daha gerçekleştirirler:Okyanuslarda, elementlerin ve kimyasal maddelerin dolaşımına önemlikatkıda bulunurlar. Bu noktada daha dikkatli düşünürsek, yeryüzündekiyaşam için çok önemli olan bu işlemi yapanların, tüm laboratuvarlar vebilim adamlarının biraraya gelseler bile yapamayacakları bu işigerçekleştirenvarlıkların tek hücreli organizmalar olduğu görülecektir. Okyanus dibindeki diğer bir ekosistem ise sıcak su kaynaklarıdır. Bukaynaklar, dünyanın kabuğundaki yarıklardan, içinde çeşitliminerallerin bulunduğu sıcak suyun çıktığı yerlerdir. 20. yüzyılınsonlarında keşfedilen kaynakların çevresinde şimdiye kadar 300'denfazla tür saptanmıştır. Bazıları parlak kırmızı renk tüylere sahipbirkaç metre uzunluğunda büyük boru solucanları, dev istiridyeler,midyeler, ahtapotlar ve farklı görünümlerdeki omurgasızların yaşadığıortam, araştırmacıların oldukça ilgisini çekmiştir. Okyanuslarıntabanında, kimyasal açıdan zengin ancak soğuk olan su sızıntılarınınyakınlarında da çeşitli canlıların var olduğu tespit edilmiştir. Şimdi şu gerçeği göz önünde bulunduralım: Derin deniz araştırmalarındakullanılan denizaltılar ancak son 70 yıl içinde geliştirilmiştir.Binlerce metre derine inen bir keşif denizaltısı özel olaraktasarlanmıştır. Bu tasarım, çeşitli bilim dallarından uzmanlartarafından yapılmıştır. En derin okyanusların diplerinde milyonlarcasenedir yaşayan her canlı türü de, bulunduğu ortama en uygun yapıdatasarlanmıştır. Dahası bu canlıların hücrelerindeki mekanizmalar, keşifdenizaltılarındaki sistemlerden kat kat komplekstir. Böylesine kompleks yapıların ise, evrimin iddia ettiği gibi, tesadüfenoluşması kesinlikle mümkün değildir. Okyanusların derinliklerindekicanlı çeşitliliği ve bunlardaki üstün tasarımlar, herşeyi en incedetayına kadar tasarlayarak yaratan Allah'a aittir. Antarktika’da küresel ısınma sonucu eriyen kilometrelerce kalınlıktaki buzkütlelerinin kırılmasıyla yeni deniz canlıları su yüzüne çıktı.Uzmanlar, bulunan türlerin tehlikede olduğunu bildirdi. Milyonlarca senedir altında yaşadıkları buz kitleleri yüzünden denizyatağında yaşamlarını sürdüren 1000 yeni tür bilim dünyasında şaşkınlıkyarattı. Son 50 yılda bölgedeki sıcaklığın 2,5 derece artmasıyla buzullarkırılınca altlarında yaşayan ‘bakir güzellikler’ ortaya çıktı. Bölgedekeşfedilen yeni türler arasında kırmızı kan hücresi taşımayan buzbalıkları ile Antarktika ahtapotu bulunuyor. Alman araştırma gemisi Polarstern ile bölgeyi tarayan 52 uzmanınbaşında bulunan Juliann Gutt, "Şimdiye kadar Antarktika'nın buztabakasının altındaki yaşamı delikler açarak inceleyebiliyorduk. Şimdi,istediğimiz yerden örnek alabilecek eşsiz bir pozisyondayız" dedi.Ancak bir zamanlar dış dünyadan, üzerlerindeki buz tabakası sayesindekorunan bu canlıları şimdi penguen, balina ve foklara yem olma tehlikesi bekliyor.
KAYNAK: http://www.baktabul.com/hayvanlar-alemi/44667-yeni-kesfedilen-canli-turleri-bilinmeyen-canlilar.html
Tarih: 2007
| |
| | | Melih Yönetici
Mesaj Sayısı : 313 Unvan : Site Yöneticisi Rep Puanı : 0 Puanlar : 5764 Kayıt tarihi : 24/01/09
Üyenin Durumu Yararlılık: (10/10) Aktiflik: (9/10)
| Konu: Geri: Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (resimli) Cuma 03 Nis. 2009, 12:28 | |
| Yeni bir memeli türü bulundu İSTANBUL- Borneo ormanlarının derinliklerinde doğal yaşamı izlemek üzereyerleştirilen gece görüşlü fotoğraf makinelerine, insanoğlunun şimdiyekadar görmediği bir yaratık yakalandı. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yapılan açıklamada, buhayvanın, Borneo adasının Endonezya’ya ait bölümünde, 2003 yılında 2kez kameraya yakalandığı belirtilerek, evcil bir kediden biraz dahabüyük olan bu hayvanın, koyu kızıl tüylü, küçük kulaklı ve uzunkuyruklu olduğu belirtildi. Hayvanın fotoğrafları, bölgedeki vahşi hayatı iyi bilen bölge halkınave uzmanlara gösterilse de kimse bu “gizemli hayvanı” tanıyamadı. WWF, çok sayıda kişinin bu hayvanın şimdiye dek bilinmeyen “bir etoburtürü” olduğunu düşündüğünü belirterek, bu tahminin kanıtlanmasıhalinde, adada, yeni bir etobur türünün yüzyıldan fazla bir süreden buyana ilk kez belirlenmiş olacağını açıkladı. Borneo adasının derinliklerinde yürütülen doğa projesinden Stuart Chapman, bu hayvanı şöyle tarif ediyor:“Kediyle tilki arası bir şey. Tüylü uzun kuyruğu var, kızıl. Kürkü,Avrupa’daki tilkilerinki gibi kızıl. Burnunu tam göremiyoruz. Yapraklarkısmen kapatmış. Ama küçük bir burnu olduğunu düşünüyoruz. Küçük sivrikulakları var. En tuhafı, arka bacaklarının uzunluğu. ön bacakları isedaha kısa. Bunlar bu bölge hayvanlarına mahsus özellikler değil. Amatabi bilimsel olarak tanımlayabilmek için, birini yakalamamız veincelememiz lazım. Bir kaç aydır uğraşıyoruz. Başaramadık. Bölge halkıda daha önce görmemiş bu yaratığı. Dolayısıyla, sadece bilinmeyen biryaratık değil, aynı zamanda maalesef muhtemelen soyu tükenmekte olanbir hayvan bu.” Kalimantan bölgesindeki Kayan Mentarang ulusal parkında rastlanan bumemelinin, henüz bilinmeyen çok sayıda türün olabileceğinidüşündürdüğünü belirten WWF, 1994-2004 yıllarında Borneo’da en az 361yeni türün bulunduğuna dikkat çekti. Gerçekten de Dünya Doğa Fonu Borneo’da ormanların yok edilmesinin, bubalta girmez ormanların derinliklerinde yaşayan bu ve daha bir çokbilinen ve henüz bilinmeyen canlı türünü tehdit ettiğinden kaygılı.Örgüt, büyük kısmı Endonezya ve Malezya’ya ait dünyanın en büyük üçüncüadası Borneo’daki ormanların yok olmasından hükümetleri sorumlututuyor. Bu bölgede ormanlar genellikle ticari amaçla hurma ağacıyetiştirmek üzere yok ediliyor. Bu arada, WWF, Kalimantan bölgesinde palmiye yağı yetiştirilmesiprojesine ilişkin kaygısını dile getirdi. Çin Kalkınma Bankasıtarafından desteklenen proje, 1.8 milyon hektarlık alanı kapsıyor. Buda Hollanda’nın yüzölçümünün yarısı anlamına geliyor. WWF, bu projenindoğaya etkisinin yıkıcı olabileceği görüşünde. Kaçak ağaç kesiminedeniyle Endonezya her yıl en az 2.8 milyon hektar orman kaybediyor.
http://www.baktabul.com/hayvanlar-alemi/44667-yeni-kesfedilen-canli-turleri-bilinmeyen-canlilar.html
| |
| | | | Yeni Keşfedilen Canlı Türleri (resimli) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|